TÜRKİYE’NİN İNSAN HAKLARI GERÇEĞİ: BİR TARAFTA SARAYLILAR BİR TARAFTA EZİLENLER!

CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Av. Mahmut Tanal, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Türkiye’de kaynakların bir avuç azınlığa, yandaşa aktarıldığını belirten Tanal, “Bir tarafta saraylılar var, bir tarafta ezilenler var” ifadelerini kullandı.

EŞİTLİK KAĞIT ÜSTÜNDE KALIYOR

CHP’li vekil Mahmut Tanal’ın Dünya İnsan Hakları Günü açıklaması şöyle: Bilindiği üzere İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 1948'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda kabul edildiği gün olan 10 Aralık, İnsan Hakları Günü olarak kutlanmaktadır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne göre, bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Fakat dünya genelindeki uygulamalara baktığımızda eşitlik, kağıt üstünde kalıyor.

Türkiye’de de “Herkes eşittir ama bazıları daha eşittir!” anlayışı hakim kılınıyor. Ülkemizde bir tarafta saraylılar var, bir tarafta ezilenler var.

Kaynaklar bir avuç azınlığa, yandaşa aktarılıyor. Gelir dağılımında eşitsizlik her geçen gün büyüyor. Türkiye, OECD’de gelir dağılımı adaletsizliğinin en yüksek olduğu 4. ülke konumundadır. Kimilerinin bir eli yağda, bir eli balda olabilir ama ülkemizde milyonlar yoksul durumdadır.

Çocuklarımız okulda aç kalmaktadır. Milyonlarca yurttaşın eğitim, adalet, sağlık, ulaşım, enerji gibi kamu hizmetlerine erişimi giderek zorlaşıyor.

TÜRKİYE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNDE SONUNCU

Türkiye’de ayrıca temel hak ve özgürlükler sınırlandırılıyor. Hukukun üstünlüğü ilkesi, yerini üstünlerin hukukuna bıraktı. Hukukun Üstünlüğü Endeksi’ne baktığımızda Türkiye, 140 ülke arasında 116’ncı, kendi bölgesinde sonuncu oldu. Belarus, Çin, Sri Lanka, Mali ve Meksika gibi ülkeler hukukun üstünlüğü konusunda Türkiye'nin önünde yer alabiliyor.

4 Y İLE MÜCADELE ETMELİYİZ

20 yıllık AKP iktidarında 4 Y zirve yaptı! 3 Y ile mücadele iddiasıyla halktan yetki alan AKP döneminde yolsuzluk, yasaklar ve yoksulluk katmerlendiği gibi yozlaşmanın da temeli atıldı. Artık sadece 3 Y ile değil, ‘yozlaşma’nın dahil olmasıyla, 4 Y ile mücadele etmemiz lazım. Hak, hukuk ve adalet mücadelemizi tüm engellemelere rağmen kararlılıkla sürdüreceğiz. Eşitliğin lafta kalmadığı, adaletsizliğin, ayrımcılığın son bulduğu, kaynakların bir avuç azınlığa aktarılmadığı bir düzeni hep birlikte inşa edebiliriz.” (HABER MERKEZİ)