VEKİL SÜRÜCÜ, FELEKET BEKLENMESİNE RAĞMEN ÖNLEM ALINMADI
SİYASETHDP Şanlıurfa Milletvekili Ayşe Sürücü, “Selde 16 Mart itibari ile en az Şanlıurfa’da 13 ve Adıyaman’da 2 yurttaş olmak üzere toplamda 15 yurttaş yaşamını yitirmiştir. Depremin vurduğu Şanlıurfa ve Adıyaman’da sel ile birlikte çadırlar su altında kalmış, depremzedeler bir kez daha mağdur olmuştur.” dedi.
Vekil Ayşe Sürücü, Konu hakkında TBMM’ye önerge sundu.
Sunulan önergede şu görüşlere yer verildi;
6 Şubat tarihli Maraş merkezli iki büyük depremden sonra birçok yurttaşın evi yıkılmış, çadırlarda kalmaya başlanmış, birçoğu da evlerine hala girememiştir. Ciddi bir barınma sorununun yaşandığı şu günlerde deprem bölgesinde bir de sel yaşanmış, bu selde 16 Mart itibari ile en az Şanlıurfa’da 13 ve Adıyaman’da 2 yurttaş olmak üzere toplamda 15 yurttaş yaşamını yitirmiştir. Depremin vurduğu Şanlıurfa ve Adıyaman’da sel ile birlikte çadırlar su altında kalmış, depremzedeler bir kez daha mağdur olmuştur. Özellikle Cumhurbaşkanının daha 3 ay önce açılışını yaptığı Şanlıurfa Abide kavşağında yağmura yakalanan yurttaşlar, kavşağın dakikalar içerisinde su altında kalması nedeni ile mahsur kalmış, can kayıpları yaşanmıştır. En güvenilir alanlardan olması gereken hastaneler de sel sırasında sular altında kalmıştır. Eyyübiye Eğitim ve Araştırma Hastanesi kanalizasyonun taşması sonucu kullanılamaz hale gelmiştir. Binlerce ev sular altında kalmış, yurttaşlar evlerinin çatılarına çıkarak kurtulmaya çalışmıştır. Felaket beklenmesine rağmen önlem almayan Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, Eyyübiye Belediyesi, Karaköprü Belediyesi ve Haliliye Belediye Başkanlığına Şanlıurfa Baro’su tarafından 15 Mart itibari ile dava açılmıştır.
Şanlıurfa Şehir Plancılar Odası ise sel ve deprem felaketini “Şanlıurfa merkez özelinde kent makro formunu incelediğimizde kent merkezinden geçen Cavsak deresi, Karakoyun deresi, Mance deresi, Karaköprü-Sırrın deresi ve koruma bandında ki yapılaşmaların depremde yıkım tehlikesi oluşturduğu, sel olayında ise taşkına ve can kayıplarına neden olduğunu, tarım arazilerine konumlanan yatırımların ve yanlış kurgulanan ulaşım kararlarının felakete davetiye çıkardığını gözlemlemiş bulunmaktayız” şeklinde yorumlamıştır. Yanlış kentleşmenin ve politikaların bir sonucu olarak deprem ve sel olaylarında trajik sonuçlar ortaya çıkmış, can kayıpları yaşanmış ve ciddi maddi zararlar ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte ekili tarım arazileri sular altında kalmış, ekinler telef olmuştur.
Bu bağlamda;
1- Deprem bölgelerinde sel uyarısı verilmesine rağmen neden yeterli önlemler alınmamıştır?
2- Şanlıurfa’da selle birlikte ortaya çıkan felaketin nedenlerine dair Bakanlık tarafından yapılmış bir çalışma mevcut mudur? Sonuçları nelerdir?
3- 3 ay önce yapımı tamamlanan Abide kavşağının imar projesi kimlere aittir? Kavşak açılmadan önce yeterli altyapıya sahip olup olmadığına dair çalışma yapılmış mıdır?
4- Ciddi can kayıplarının yaşandığı Abide kavşağının yapımında bulunan sorumlularla ilgili soruşturma başlatılmış mıdır?
5- Sel uyarısı yapılmasına rağmen Şanlıurfa’da yerel yönetimler neden tedbir almamıştır? Tedbir almayan görevliler hakkında başlatılan bir soruşturma var mıdır?
6- Çadırları sular altında kalan depremzede yurttaşların mağduriyetlerinin giderilmesi için ne gibi adımlar atılacak mıdır? Bir an önce güvenli barınma hakkının sağlanması için ne gibi politikalar hayata geçirilecektir?
7- Selda evleri zarar gören yurttaşlar için ne gibi adımlar atılacaktır? Zararları devlet bünyesinde karşılanacak mıdır?
8- Zarar gören tarım arazileri için çiftçiye destek olunacak mıdır? Bu konuda ne gibi adımlar atılacaktır?
İlginizi Çekebilir