YKS'ye 10 gün kala altın tavsiyeler
EĞİTİM - KÜLTÜR - SANATYKS için zaman daraldı. 3 milyondan fazla öğrencinin başvuru yaptığı sınav, 17 – 18 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilecek. Şanlıurfa’nın başarılı eğitim kurumlarından Girne Koleji Genel Koordinatörü Ünsal Ören üniversite adaylarına iki haftadan az bir süre kalan sınavla ilgili önemli öneri ve uyarılarda bulundu.
Milyonlarca öğrenciyi ilgilendiren Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na (YKS) az bir zaman kaldı. Kalan 2 haftadan az bir sürede kimi öğrenciler son tekrarlarına ve testlere zaman ayırıyor, kimileri ise sosyal faaliyetlerle kafa dağıtıyor. Son düzlükte öğrenciler zamanlarını nasıl değerlendirmeli? Şanlıurfa’da Girne Koleji Genel Koordinatörü Ünsal Ören YKS'ye girecek öğrenciler için altın tavsiyelerde bulundu.
Gazete İpekyol’un sorularını yanıtlayan Ünsal Ören, öğrencilerin sınav gününe kadar “maç doksan dakika” bilinciyle hareket etmeleri ve sonuna kadar mücadele etmeleri gerektiğini vurguladı.
“Öğrenci her zaman beyninde öncelikle kazanmayı düşünecek” diyen Ören, eğer öğrencinin kazanmayı değil de kaybetmeyi düşünürse beynin direkt olarak kaybetmeye odaklanacağına dikkati çekti.
ÖREN: SON DAKİKAYA KADAR ÇALIŞABİLİRİZ
Sınav gününe kadar öğrencilerin rutin hayatını devam ettirmesi gerektiğinin altını çizen Ünsal Ören, adaylara şu tavsiyelerde bulundu:
“Sınav gününe kadar öğrencilerin rutin hayatını devam ettirmesi lazım yani farklı ekstrem bir şeyler yapmaması lazım. Normal dershaneye gidiyorsa dershaneye gitmesi lazım, kendisi çalışıyorsa kendisi çalışması lazım. Bazı uzmanlar der ki öğrenciler son hafta çalışmayı bıraksın. Bu bizim yapımıza çok fazla uymuyor. Çünkü biz planlı hareketlerle planlı yaşayan bir toplum değiliz, biz biraz da son dakikacıyız, bundan dolayı son dakikaya kadar çalışabilir miyiz? Evet, bunda herhangi bir mahsur yok. O uzmanların kastettiği öğrenci tipi zamanında dersini çalışan, öğrenerek bir üst sınıfa geçen, bu şekilde hareket eden, planlı yaşayan öğrenciler için geçerlidir. Bu da genel anlamda bizde olmadığı için bizim toplumumuzda çok nadir olduğu için dolayısıyla öğrenci son güne kadar çalışabilir.”
“O GÜN DE İSOT EKMEK YEMESİ GEREKİYOR”
Sınav gününden önceki gece YKS öğrencilerinin bütün hazırlıklarını tamamlamış olması gerektiğini söyleyen Ören, şu hatırlatmaları yaptı:
“Sınav gününden önce öğrenciler, kimliğini, giriş belgesini, kıyafetini vs. hazırlaması gerekiyor. Sınav günü normal standart kahvaltısı ne ise isot ekmek mi yiyor, o gün de isot ekmek yemesi gerekiyor. Farklı bir besin tüketmesin. Su tüketimine de dikkat etmeleri gerekiyor çünkü sınavdayken dışarı çıkma gibi bir şansları olmayacak. Sınavdan 2-3 öncesinden gidip okulunu görmesi lazım. Bütün bunları gidip görüp hayalinden o sınava girip çıkması lazım.”
“BİRİ OKSİJEN BİRİ GLİKOZ”
“Sınavda beyin çok yoruluyor” diyen Ünsal Ören, öğrencilere beyni çalıştıran şu iki öneride bulundu:
“Beyni çalıştıran iki tane önemli etken var, bir tanesi oksijen, bir tanesi de glikoz. O yüzden sınavdan önce şeker yesinler. Sınav anında şeker yemek bir işe yaramaz, şekeri sınavdan önce yemek lazım ki kana karışsın beyine faydası olsun. Öğrencinin derin nefes almasını, nefes egzersizlerini bilmesi gerekiyor.”
Ören, sınav anında öğrencilerin diğer dikkat etmesi gereken hususları ise şöyle sıraladı:
“Adaylar kitapçıklarını kontrol etsin çünkü bazen eksik basım gibi hatalar oluşabiliyor. Bakarken zaten az çok soruları tanıyacak. Daha sonra, sayısal, eşit ağırlık, sözel öğrencileri sınav anında ilk önce hangi konuda iyilerse o dersten başlayıp açık zihin ile onu çözsünler. Kodlamayı yaparken de bazı öğrencilerimiz kaydırma yapıyor. Bir soru çözüp işaretliyor, bir soru çözüp işaretliyor böyle olunca beyin dinlenmiyor ve hata payı çıkıyor ortaya. Kitapçığın sayfasında kaç soru varsa önce çözüp sonra optiğe işaretlerse hem hata payı azalır hem de beyni dinlenmiş olur. Bir de yapamadıkları soruların sayısını hem optikte hem de kitapçıkta yuvarlağa alırsa en sonunda kaç tane soruyu çözemedikleri belli olur. Ve süreleri de kalırsa kolaylıkla hangi soruya döneceklerini bilirler.”
“NASIL GEÇTİ DİYE DEĞİL NASILSIN DİYE SORULMALI”
Sınavdan sonra velilere de bir hatırlatma yapan Ören, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Sınav bittikten sonra çıkan öğrencilere herkes nasıl geçti diye soracak? Nasıl geçtiğinden ziyade nasılsın? İyi misin diye sormaları yeterli olacaktır. Öğrenci kendisi söyleyecek zaten nasıl geçtiğini. Tercihleri de yaparken çok dikkatli olmaları gerekiyor, hayatlarını belirleyen bir süreç”.
İlginizi Çekebilir