ZAMANA DİRENİYOR! KÜRKÇÜLÜĞE 70 YILINI VERDİ
GÜNDEM
Şanlıurfa’da geçmişte erkeklerin kışın soğuk havalarda büründüğü yöreye özgü kürklerin son ustalarından olan 82 yaşındaki Mehmet Ali Mızrakçı, asırlık mesleklerini ayakta tutmaya çalışıyor. Çocuk yaşındayken çırak olarak başladığı kürkçülükte 70. yılını deviren Mızrakçı, şimdilerde sayıları bir elin parmağını geçmeyen ustalardan sonra bir dönemin gözde mesleğinin yok olup gideceğini belirtiyor.
Hayvan kürklerinin işlenerek giysi haline getirilmesi, insanlık tarihinin en eski sanatlarından biri. Kürkçülük sanatı günümüzde Şanlıurfa’da halen sürdürülüyor. Ancak çeyrek asır öncesine kadar sayıları 200’ü bulan kürkçü ustasının sayısı bugünlerde bir elin parmak sayısını geçmiyor.
Şanlıurfa’da asırlık kürkçülük mesleğini ayakta tutmaya çalışan ustalardan biri de 82 yaşındaki Mehmet Ali Mızrakçı.
Eyyübiye ilçesinde yer alan Ayakkabıcılar Çarşısı’nda 70 yıldır kürkçülük yapan Mehmet Ali Mızrakçı, daha çocuk yaşında iken babasının isteği üzerine bir kürkçü ustasının yanına çırak olarak verilmiş. O günden bu yana aralıksız olarak mesleğini sürdüren Mızrakçı, kürkçülükle kazandığı parayla 7 çocuğunu okutmuş.
Mehmet Ali Usta, ömrünü geçirdiği mesleğiyle ilgili Ajans Urfa’ya konuştu.
Meleğe başladığı dönemde çarşıda onlarca kürkçü dükkânı bulunduğunu söyleyen Mızrakçı, fabrikalaşmanın ve zamane insanlarının hazır giyime yönelmesiyle mesleklerinin artık son demlerini yaşadığını vurguladı.
MIZRAKÇI: BİZ DE GİTTİK Mİ BU MESLEK BİTER
Hayatı boyunca hep kürkün içinde olan Mızrakçı, şunları söyledi: “Bu mesleğe 12 yaşımda başladım. Şimdi 82 yaşındayım. 70 yıldır bu işin içindeyim. Çocuklarımın hepsini bu dükkândaki gelir ile büyüttüm. Bütün çocuklarım memur oldu. Ben mesleğe başladığım zaman burada 80 kürkçü dükkanı vardı. Artık çağ değişti. Burada şu anda 2 ile 3 kürkçü dükkânı kaldı. Biz de gittik mi biter bu meslek.”
“HEP ÇALIŞTIM, HİÇ TATİL BİLE YAPAMADIM”
Çalışmaktan hiç usanmadığını söyleyen Mızrakçı, “Zamanında babamın bağı vardı, ağa derlerdi. Babam kürkü severdi. Beni kürk ustasının yanına getirdi.‘Eti senin kemiği benimdir’ dedi ustaya. O gün bugündür hep çalışıyorum. Eskisi gibi değil meslek ama Allah’a çok şükür şu anda çorba parası çıkıyor” dedi. Mehmet Ali Usta, bir yeleği 200-250 liraya, kürkleri çeşidine göre 500 lira ila 5 bin lira arasında yaptığını söyledi. Şehir dışından birçok müşterisi olduğunu vurgulayan Mızrakçı, “ Ankara’dan geliyorlar ağalar alıyorlar ama eskisi gibi değil. İnsanlar hazır ürünleri tercih ediyor” ifadesini kullandı. Mızrakçı, kürkçülüğün unutulmaya yüz tutmuş bir meslek olduğunu anlatarak, “İlk önce koyun kesilip, derisi bize geliyor. Biz daha sonra bu deriyi temizliyoruz, parçalıyoruz, dikiyoruz, bu gibi işlemler yapıyoruz. Ürünlerimiz tamamen el emeğidir. Yelek, kürk ve post yapıyoruz. Bizim işimiz bu. Kürkü 1 haftada, yeleği ise 2 günde yapıyordum. Şimdi yaşlandım, çok yapamıyorum” dedi.
“KÜRKLER TARİHİ ESER GİBİ”
Kürklerin soğuğa dayanıklı olduğunu söyleyen Mızrakçı, “Bu deriden soğuk geçmez. Burada soğuk oldu mu ben bu derinden yeleği giyerim. İnsanlar merak için alıyorlar. Ağalar ve zenginler daha çok talep ediyor. Kürkler tarihi eser gibi, baba giyiyor sonrası da oğlu giyiyor. Bir de kürk alanlar odalarda, toplum içinde oturunca ‘ben bu kürkü bu fiyattan aldım’ diye methetmeyi seviyorlar” diye konuştu.
BİHA
İlginizi Çekebilir