Türkiye, bir deprem ülkesi olduğu gerçeği ile dün gece Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 şiddetindeki deprem ile yeniden yüzleşti. Altınbaş Üniversitesi İlk ve Acil Yardım Programı Başkanı Özlem Karagöl, deprem gibi afetlerde yaralıya müdahale de ilkyardımı iyi bilmenin de herhangi bir enkazdan hayat kurtarabilmek için son derece önemli olduğunu vurguladı. Bu gibi durumlarda en sık karşılaşılan yaralanmaların ise iç ve dış kanamalar, kafa, göğüs, karın, göz yaralanmaları, ezik veya kırıklar ve yanmalar olduğunu anlattı. Sarsıntılar devam ederken pencereden, balkondan atlamak ve asansör kullanımının ölümcül sonuçlara yol açabileceğini belirten Özlem Karagöl, kişinin deprem anında bulunduğu alana göre hareket etmesi gerektiğini söyledi. Karagöl, zemin katta bulunanların ve binadan çıkışı saniyeler içinde gerçekleşebilecek kişiler dışındakilerin bina dışına çıkmaya çalışmaması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.
“DEPREM ANINDA ÇÖK-KAPAN- TUTUN POZİSYONUNA GEÇİLMELİ”
Karagöl, deprem anında hayat kurtaracak diğer önemli maddeleri şöyle sıraladı: “Kişi bir bina içinde bulunuyorsa pencerelerden, sabit olmayan eşyalardan uzak güvenli bir alanda vücut yüzey alanını küçülterek travmatik etkilerden korunmak ve düşmemek için Çök-Kapan- Tutun pozisyonuna geçmelidir. Sarsıntı esansında dışarıda bulunan kişiler binalardan, duvarlardan oluşabilecek çöküntü ve parça düşmelerine karşı yapılardan uzak durmalı, açık alanlara gitmelidir. Güvenli alan olarak deniz kenarları ve enerji hatlarına yakın yerler tercih edilmemelidir. Kişi araç içindeyken deprem oluşursa açık alanlarda araç kenara çekilerek araç içinde depremin bitmesi beklenmeli, tünel, kapalı otopark gibi alanlarda ise araç içinden çıkılarak aracın yanına yan yatılarak Çök-Kapan-Tutun pozisyonuna geçilmelidir. Metro gibi toplu taşıma araçlarından kontrolsüz inmeye çalışılmamalı, sabit duruş için sıkıca tutunarak yetkililerin uyarı ve talimatları dikkate alınmalıdır. “
“DEPREM SONRASI GAZ SIZINTILARINA DİKKAT”
Sarsıntılar bittikten sonra ilk olarak gaz, elektrik, su vanaları ve açık olan ısıtıcıların kapatılması gerektiğini vurgulayan Karagöl, şu uyarılarda bulundu: “Daha önceden belirlenmiş tahliye yolları kullanılarak binadan uzaklaşılmalıdır. En yakın toplanma alanına ulaşılmalıdır. İletişim hatlarında yoğunluk oluşturmamaya dikkat edilmelidir. İlkyardım eğitimi alan toplum sakinleri ilk yanıt personelleri alana ulaşasıya kadar topluluklarındaki yaralanmaların, tıbbi problemlerin bakımına destek olmalıdır. Panik ve kargaşaya neden olacak davranış ve söylemlerden uzak durularak sağduyulu davranılmalıdır. Gaz sızıntısından ötürü kesinlikle olay yerinde çakmak, kibrit kullanılmamalı.”
İLK YARDIM NASIL OLMALI?
Yaralıya ilk müdahalenin çok önemli olduğunu kaydeden Karagöl, “Deprem gibi afetlerde yaralıya müdahale de ilkyardımı iyi bilmek herhangi bir enkazdan hayat kurtarabilmek için son derece önemlidir. En sık karşılaşılan yaralanmalar; iç ve dış kanamalar, kafa, göğüs, karın, göz yaralanmaları, ezik veya kırıklar ve yanmalardır. Enkaz altından yaralı çıkarırken dikkat edilmesi gereken pek çok husus var. Aceleye getirilen kurtarma girişimleri sonucunda yeni kanamalar, yeni kırıklar meydana gelebilir, ağır yaralanmalar oluşabilir. İlk kural, yaralının vücudunun katlanmadan, boynunun ve belinin sağa sola, arkaya öne kıvrılmadan, vücut boyunca çekilerek çıkarılması. Bu esnada yaralının vücudunun değişik bölümlerinin halen sıkışık olması ihtimali de göz önünde bulundurulmalıdır. İlkyardım teknikleri yeterince bilinmezse, hayat kurtaracağım derken yapılan yanlışlıklar yaralının durumunu daha da ağırlaştırabilir” dedi. “Ana kurallardan en önemlisi önce kendinizin ve çevrenizin can güvenliğini sağlayın” diyen Karagöl, ”Çevrede ilkyardım konusunda daha deneyimli birisi varsa, ana müdahaleyi ona bırakın ve yardımcı konuma geçin. Soğukkanlı ve çevrenizi sakinleştirecek şekilde davranın. Yaralıyı soğukkanlı ve hızlı bir şekilde değerlendirin. Bilmediğiniz konuda müdahale etmeyin. Yaralıyı ve yakınlarını sakinleştirin. Olay yerine ulaşan sağlık personeline detaylı ve doğru bilgi verin. Yaralı ya da hastanın bulunduğu yerin gaz, elektrik vb. kaçağı gibi tehlike içerip içermediğini saptayın” ifadelerinde bulundu. Karagöl, deprem gibi doğal afetlerde en çok rastlanılan yaralanmalara yapılacak müdahaleleri ise şu ifadelerle anlattı:
“Kazazedeyi kaza ortamından çıkarma: Boyun tespiti yapılmalı, Sıkışmanın kaldırılması için araç gereç kullanılmalı, Kazazedenin arkasına geçmeli, Kollarını kazazedenin kollarının altından geçirmeli, Kazazedeyi kolundan tutarak çekmeli, Vücuda saplanmış cisim varsa çıkarılmamalı Kanamalar: Kanın herhangi bir nedenle damar dışına çıkmasına kanama deniyor. Kanamalar her zaman tehlikelidir. Halsizlik, şok ve ölümle sonuçlanabilir. İç ve/veya dış kanama biçiminde olabilir. Temel yaşam desteği sonrasında tedavide önceliğe sahiptir. Erişkinde 500 mililitre, çocuklarda 100-300 mililitre, bebeklerde 30 mililitreden fazla kanama (özellikle 10 dakika içinde) tehlike oluşturur. Kanamaların çoğu 6-10 dakika içinde, damar spazmı ve pıhtı oluşumu ile durur. Acil bir durumdur ve hemen hastaneye sevk edilmelidir.
Şokta ilk yardım: Kazazede sırt üstü yatırılmalı, Kanama ve şok ile ilgili bulgular; görünür kanama, soluk cilt, uzuvlarda soğukluk, hızlı nabızdır. Ayakların altına destek koyarak 20 -30 cm kadar kaldırılmalı, Yaralı (varsa pansuman ve turnike görülecek şekilde) battaniye ile sarılmalı, Tıbbi yardım gelene kadar bu pozisyon korunmalı, Solunum ve nabız 3-5 dakika aralıklarla kontrol edilmeli. Uzuv kopması durumunda ilk yardım: Kazazede sırt üstü yatırılmalı, Kazazedenin bacakları 20-30 cm kadar yükseltilmeli, Turnike uygulamalı (kopan uzvun 3-4 parmak üzerine), Kopan parça temiz, su geçirmez ağzı kapalı plastik bir torbaya yerleştirilmeli, Kopan parçanın konduğu torba, buz içeren ikinci bir torbanın içine konmalı (kopan parça direkt buz veya su içine konmaz), Torba temiz bir bez ile sarılıp yaralı ile aynı vasıtaya konmalı, üzerine hastanın ad ve soyadı yazılmalı, Tıbbi birimler müdahalenin hızlandırılması için transport esnasında haberdar edilmeli.
Dış kanama kontrolü (küçük kanama): Kanayan yer üzerine (parmakla temiz bir bez kullanılarak) baskı yapılmalı, Kanama durmuyorsa el ayası kullanılarak baskı artırılmalı, Kanama duruncaya kadar baskı uygulamaya devam edilmeli, Birinci bez, kanla ıslanırsa üzerine ikinci bir bez koyarak (Altın kural: ilk bezi kaldırmadan) baskı yapmaya devam edilmeli, Yaranın uç tarafındaki renk değişikliği ve nabız, kontrol edilmeli.
Kırıklarda ilk yardım: Eklem veya kırık bölgenin hareketini engellemek için TESPİT (sabitlenmeli) edilmeli, Kırık bölgeye soğuk uygulama yapılmalı (buz uygulaması), Kol ve bacaklardaki kırıklar sabitlendikten sonra kalp seviyesinden yükseğe kaldırılmalı. Bacak -Diz ve ayak bileği eklemini içine alacak şekilde ve eşit uzunlukta iki atel seçilmeli (uzun bir tahta kullanılabilir), Atel bacağın iki tarafına uygun şekilde yerleştirilmeli ve geniş sargı ile bağlanmalı. Uyluk -Kalça ve diz eklemini içine alacak şekilde, biri koltuk altına uzanacak uzunlukta iki atel seçilmeli, Atel bacağın iki tarafına uygun şekilde yerleştirilmeli, İki atel gövde düzeyinde ve bacak hizasında iki veya üç geniş sargı kullanarak, diz seviyesinde geniş bir sargı, ayak bileğinde 8 şekli oluşturan bir sargı ile bağlanmalı. Omurga tespiti Esnemeyecek kalınlıkta 1.8-2 m uzunlukta ve en az 70 cm genişliğinde sert materyal seçilmeli (tahta, kapı veya merdiven), Tahta, katlanmış bir battaniye ile kaplanmalı, Boyun, bel ve dizlerin arkası yumuşak materyalle desteklenmeli, Başı desteklemek için, baş altına bir kumaş halkası yerleştirilmeli, Baş bir bandajla tahtaya bağlanmalı, Vücut, yanlarda rulo haline getirilmiş battaniyelerle desteklenmeli, Ayak bileği, bacak, uyluk ve kalça sargılarla tahtaya bağlanmalı, Göğüs çapraz sargılarla tahtaya bağlanmalı.
Yanık durumunda yapılacaklar: Yanan bölge üzerine bol su dökülmeli, Yanan bölge üzerindeki elbiseler (giysiler) keserek, sıyırmadan çıkarılmalı, Yanan bölge üzerindeki içi su dolu kabarcıklar patlatılmamalı, Yanan bölge üzerine, su dışında (salça, diş macunu, yoğurt, patates vb.) herhangi madde sürülmemeli.
Donmada ilk yardım: Deri soğuk ve soluk Vücut ısısı çok düşerse; kan damarları çok gevşer ve cilt kızarır. Soğuk kan kalbe gider ve kalbin durmasına yol açar, Özellikle baş, yüz, el ve ayaklar iyi korunmalıdır, Hastayı kapalı ve ılık yere taşıyınız, Islak ve donmuş elbiseyi çıkarınız, baş dahil battaniyeye kundak gibi sarınız, Masaj kesinlikle yapmayınız, Hafif donuklarda ilk yardım; hasta ılık yere götürülür, ayakkabı, çorap çıkartılır, el ve ayak kurutulur, Eğer kişi bilinçsiz ise; Solunum ve kalp kontrol edilir, eğer alınamıyorsa kalp-akciğer canlandırma yapılmalıdır, Bilinçsiz, fakat kalp ve solunum varsa; kesinlikle ağızdan bir şey verilmemelidir, Bilinci yerinde ise; moral verilmelidir, kol ve bacaklarını hareket ettirmesi söylenilmelidir, Altın Kural ise uyutmayın, konuşturunuz. 20 derecelik ortama alınız ve kademeli olarak ortamı ısıtınız.” (HABER MERKEZİ)
Yorum Yazın