Göreve geldiği günden itibaren bölgede önemli bir üne sahip olan akrep zehrinin katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülmesi için çeşitli projelere destek verme kararı alan Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sabri Çelik’in desteğiyle akrep zehri laboratuvarı ve üretim tesisinden elde edilen farklı zehirler, çeşitli araştırma alanlarında kullanılmaya başlandı. Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Şahin Toprak koordinatörlüğünde kurulan Harran Üniversitesi Akrep Venom Araştırma Grubu’ndaki akademisyenler tarafından anti kanser, antimikrobiyal ve tıptaki diğer kullanımı üzerinde bilimsel çalışmalar hız kesmeden devam ediyor.
YAPILAN ÇALIŞMALAR MEYVELERİNİ VERMEYE BAŞLADI
Bu bağlamda yürütülen projelerden birisi de Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Koyuncu ve ekibi tarafından meme kanserleri için akrep zehrinden antikanser ilaç geliştirmek amacıyla yapılıyor. Akrep zehirlerinin, kanserin ilerlemesine karşı etkili olan birçok biyoaktif bileşiği içerdiğini belirten Doç. Dr. İsmail Koyuncu; “Kara akrep (Androctanus Crassicauda) zehiri, heyecan verici tıbbi beklentileri olup, bir ilaç adayı olma potansiyeli olan en pahalı ve ölümcül zehirdir. Birkaç akrep zehiri peptidi birçok hastalıkta umut verici olmuştur. Yapısal ve fonksiyonel spesifikliği nedeniyle, akrep peptidleri, özellikle kanser, kalp ve damar hastalıkları ve diğer bağışıklık sistemi yetmezlikleri hastalıklar için spesifik ilaçların geliştirilmesinde yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Akrep zehir içeriğinin akrebin türüne ve yaşadığı ortama göre değişiklik göstermesi nedeniyle aynı türe ait akrep zehrinin dahi farklı farmakolojik etkileri olmaktadır. Bu nedenle bu çalışmada Şanlıurfa yaşayan kara akrep türü zehrinin metabolit profili ve anti kanser özelliği araştırıldı. Bu çalışmada; elektrik dürtü yöntemi ile akreplerden toplanan zehirler işleme tabi tutularak, 3-10 kDa arasındaki büyüklüğe sahip zehir fraksiyonları elde edildi. Elde edilen zehir fraksiyonlarının on farklı kanser (meme, prostat, akciğer, kolon vb.) ve normal hücreler üzerindeki anti-kanser etki ve etki mekanizması incelendi. Çalışma sonucunda akrep zehirinin en güçlü anti-kanser etkiyi meme kanseri (MDA-MB-231) üzerinde apoptozis dediğimiz ölüm mekanizmasını tetikleyerek gösterdiği ayrıca normal meme hücrelerine de zarar vermediği tespit edildi. Bu etkinin daha detaylı araştırılması ve hedef molekülün tespitine yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Etken peptidin tespiti ile akrep zehirine gerek kalmadan ilacın sentetik olarak üretilmesi mümkün olacak” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)
Yorum Yazın