Suruç Ovası Pompaj Sulama Projesi'nin olmayan toprak altı drenaj sistemi tehdit oluşturmaya devam ediyor. Yükselen taban suyu tarım arazisi üzerine 2015-2017 yılları arasında inşa edilen Suruç Devlet Hastanesi açısından da risk oluşturdu.
Güney doğu Anadolu Projesi (GAP) eylem Planı’nda yer alan dünyanın en uzun 5'inci sulama tüneli olan Suruç ovası Pompaj Sulama Projesi kapsamında ovaya su verilmeye başlanmasıyla birlikte bölgedeki bazı yerleşim bölgelerinde taban Suyu daha da yükseldi.
“SURUÇ DEVLET HASTANESİ YIKILMA TEHLİKESİ ALTINDA
16 Ekim 2017 de açılışı yapılan 150 yataklı Suruç devlet hastanesi yıkılma tehlikesi altında bulunuyor. 1. sınıf tarım arazisi üzerinde yapılan bu hastanede, proje aşamasında gerekli tetkiklerin yapılmadığı anlaşılıyor.
Zira Suruç ovasının sulanmasıyla birlikte taban suyunun yükseleceğinin tahmin edilmesi gerekirdi. Suruç ovası gibi metrelerce, temelde değil, geçmişte, neredeyse bir karışta suyun çıktığı bir ovada, bunun nasıl hesabı yapılmaz, bilinmez, mühendisler bu projeye nasıl imza atarlar anlaşılması, izah edilmesi zor bir durum. Güney doğu Anadolu Projesi (GAP) eylem Planı’nda yer alan dünyanın en uzun 5'inci sulama tüneli olan Suruç ovası Pompaj Sulama Projesi kapsamında ovaya su verilmeye başlanmasıyla birlikte bölgedeki bazı yerleşim bölgelerinde taban Suyu daha da yükseldi.
Torak altı drenaj sistemlerinin kurulmamasından kaynaklı su altında kalan bir çok yerleşim yerine Suruç devlet hastanesi de eklenmiş oldu. Hastane'nin bodrum ve zemin katı, hatta morga kadar su doluyor. Her gün üç hortumlu vidanjörle su çıkartılıp dışarıya atılıyor. Bundan dolayı hastanede ciddi bir yıkılma, çökme tehlikesi bulunuyor.
Bilindiği gibi bir binayı ayakta tutan zemini ve kolonlarıdır. Temelde biriken sular doğal olarak binaya zarar veriyor.
Hastanede yatan hastalar bir çökme tehlikesinden dolayı büyük bir korku ve tedbirlik içerisinde bulunuyor.
Hastalar hastalıklarının ızdırabı ile mi uğraşsınlar, yoksa binanın her an yıkılma tehlikesinin korku ve kaygılarını mı yaşasınlar!
Kimse kusura bakmasın! Maalesef ülkemiz doğusuyla batısıyla merhum Aziz Nesin’inin mizah yolu ile tarif ettiği bir ülke haline geldi. Güleriz ağlanacak halimize!
Hastanede yatan hastalarda, hastane ya yıkılırsa korkusu var.
Bizde basın mensubu olarak buradan kamuoyunu ve yetkilileri uyarmak istedik.
Zira doğru haber veren, olumlu eleştiriler de bulunan basın mensupları mesleklerinin gereği olarak, sorumluluk duygu ve düşüncesi içerisinde görevlerini yaparlar.
Bu nedenle basın bir anlamda kamu görevi yapar. Zaten gelişmiş demokrasilerde basın, medya halkın gözü, kulağı, vicdanı ve sesi durumundadır.
Yargı, yasama, yürütmeden sonra basın dördüncü kuvvettir.
Bizde bu düşünceden yola çıkarak, Suruç devlet hastanesinde olası bir facianın önlenmesi için ilgili ve yetkilileri önemle uyarıyor, gerekenlerin yapılmasını ivedilikle öneriyoruz.”
Yorum Yazın